NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
شَبِيبٍ
وَحَيْوَةُ
بْنُ شُرَيْحٍ
الْحِمْصِيُّ
قَالَ
حَيْوَةُ حَدَّثَنَا
بَقِيَّةُ
عَنْ ثَوْرِ
بْنِ يَزِيدَ
عَنْ صَالِحِ
بْنِ يَحْيَى
بْنِ الْمِقْدَامِ
بْنِ مَعْدِي
كَرِبَ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
جَدِّهِ عَنْ
خَالِدِ بْنِ
الْوَلِيدِ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَهَى عَنْ
أَكْلِ
لُحُومِ
الْخَيْلِ
وَالْبِغَالِ
وَالْحَمِيرِ
زَادَ
حَيْوَةُ وَكُلِّ
ذِي نَابٍ
مِنْ
السِّبَاعِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَهُوَ
قَوْلُ
مَالِكٍ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
لَا بَأْسَ
بِلُحُومِ الْخَيْلِ
وَلَيْسَ
الْعَمَلُ
عَلَيْهِ قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَهَذَا
مَنْسُوخٌ
قَدْ أَكَلَ
لُحُومَ
الْخَيْلِ
جَمَاعَةٌ
مَنْ
أَصْحَابِ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مِنْهُمْ
ابْنُ
الزُّبَيْرِ
وَفَضَالَةُ
بْنُ عُبَيْدٍ
وَأَنَسُ
بْنُ مَالِكٍ
وَأَسْمَاءُ بِنْتُ
أَبِي بَكْرٍ
وسُوَيْدُ
بْنُ غَفَلَةَ
وَعَلْقَمَةُ
وَكَانَتْ
قُرَيْشٌ فِي
عَهْدِ
رَسُولِ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ تَذْبَحُهَا
Halid b. Velîd'den
rivayet olunduğuna göre;
Rasûlullah (s.a.v.),
atların, katırların ve eşeklerin etlerini yemeyi yasaklamıştır.
(Bu hadisi rivayet
edenlerden) Hayve, (rivayetine şu sözleri de) ilâve etti: "Köpek dişi olan
yırtıcı hayvanların tümünü(n etlerini) de (yasakladı)."
Ebû Dâvûd dedi ki: Bu
(hadisin ifade ettiği hüküm îmam) Mâlik'in görüşüdür. (Aslında) at etîeri(nin
yenmesinde bir sakınca yoktur; ve amel bu hadis üzerinde değildir. (Çünkü) bu
(hadis) neshedil-miştir ve Nebi (s.a.v.)'in sahâbîlerinden bir cemaat at
etlerini yemiştir, îbn Zübeyr, Fedâle b. Ubeyd, Enes b. Mâlik, Esma binti Ebi
Bekr, Süveyd b. Gafele ve Alkame bunlardandır. Rasûlullah (s.a.v.) zamanında
Kureyşliler atları keserlerdi.
İzah:
İbn Mâce, zebâih;
Tirmizî, sayd; Ebu Dâvûd, et'ime; Nesâî, sayd; Ahmed b. Hanbel, III, 323, 356,
362, IV, 89, 90.
Bu konuda Hattâbî şöyle
diyor: “Hz Nebi'in at etini helâl kıldığını ifade eden (3788 nolu) Câbir b.
Abdillah hadisi hasen bir sened ile rivayet olunmuştur. At etinin haram
kılındığnı ifade eden (3790 numaralı) Halid b. Velid hadisi ise, çeşitli
yönlerden tenkide müsaid olan zayıf bir senetle rivayet olunmuştur. Ayrıca bu
hadisin senedinde bulunan Salih b. Yahya b. el-Mikdâm b. Ma'dî kerb, onun
babası Yahya b. el-Mikdâm ve dedesi el-Mikdâm b. Ma'dîkerb gibi râvilerin
birbirinden hadis işittikleri kesin olarak tesbit edilmiş değildir.
Bu bakımdan ulema at
etini yemenin helâl olup olmadığı konusunda ihtilâfa düşmüşlerdir. İbn Abbas
(r.a)'ın at etini yemenin mekruh olduğunu söylediği rivayet edilmiştir. İmam
Ebû Hanîfe ile ashabı ve İmam Malik de bu görüştedir.
el-Hakem ise,
"Binmeniz ve süs için alları, katırları ve merkepleri (yarattı) ve daha
sizin bilmediğiniz nice şeyler yaratmaktadır."[Nahl 8] âyeti kerimesini
delil getirerek at eti yemenin Kur'an-ı Kerim'de haram kılınmış olduğunu
söylemiştir.
Bazıları ise at eti
yemenin helâl olduğunu söylemişlerdir ki, Şüreyh, Hasan-ı Basrî, Atâ b. Ebî
Rebâh, Saîd b. Cübeyr, Hammâd b. Ebî Süleyman bunlardandır. İmam Şafiî ile
İmam Ahmed ve İshak hazretleri de bu görüştedirler.
Bazılarının iddia
ettiği gibi Nahl sûresinin 8. âyetinin at etini haram kılması meselesine
gelince; aslında bu âyette at etinin haram olduğuna delâlet eden bir ifade
yoktur. Bu âyette atların binilmek ve süs için yaratıldıklarından
bahsedilmesi, onların etlerinden yararlanmanın caiz olmadığı anlamına gelmez.
Onların binilmek ve süs için yaratıldıklarından bahsedilmesi onların en çok
binmeye ve süs olarak kullanmaya yaramalanndandır. Onların daha ziyade bu
maksatlarla kullanılmaları ise etlerinin yenmesine engel değildir.
Nitekim, "Leş,
kan, domuz eti... size haram kılındı."[Mâide 3.] âyeti kerimesinde
domuzun sadece etinin haram kılındığından bahsedilmiş, diğer taraflarının
haram olduğundan bahsedilmemiştir. Nasıl ki, domuzun sadece etinin
haramlığından bahsedilip de diğer taraflarının haramlığmdan bahsedilmemesi
onun diğer taraflarının helâl olduğu anlamına gelmezse, atların da binilmek ve
süs olarak kullanılmak için yaratılmış olmalarından bahsedilmesi onların
etlerini yemenin, üzerlerinde yük taşımanın haram olması anlamına gelmez.
Nitekim şu âyet-i kerimeler atın üzerinde yük taşımak gibi daha birçok
faydaları olduğuna delâlet etmektedir:
1. "Onlarda sizin
için isinma(nızı sağlayan şeyler) ve daha birçok yararlar vardır."[Nahl
5]
2. "O hayvanların
üzerinde ve gemiler üzerinde taşınırsınız."[Mu'minûn 22]
3.
"Ağırlıklarınızı öyle uzak yerlere taşırlar kî (onlar olmasa) siz (canlarınızın)
yarısı tükenmeden oraya varamazdınız."[Nahl 7]
Nasıl ki Nahl sûresinin
8. ayetinin atlar üzerinde yük taşımanın helâl olduğundan bahsetmemesi, atlar
üzerinde yük taşımanın haram olmasını gerektirmemişse, yine aynı âyette atların
etinin helâl olduğundan bahsedilmemesi de at etinin haram olmasını
gerektirmez.
el-Hasen'den gelen bir
rivayette İmam Ebû Hanîfe'nin at etini yemenin haram olduğunu söylediği ifade
ediliyorsa ;da, Zâhirü'r-Rivâye'de imamın, at eti yemenin mekruh olduğunu
söylediği belirtilmiştir. Bu mevzuda gelen hadisler oldukça farklı olduğundan
Ebû Hanife at eti yemenin haram olduğunu söylememiştir. İmam Ebû Hanîfe'nin bu
mevzudaki delili yukarıda me-.alini sunduğumuz Nahl sûresinin 8. âyetidir.
Sünnetten delili de bu babda gelen Hz. Nebi'in at etini yasakladığını ifade
eden hadis-i şeriftir.
Bu mevzuda merhum Ö.
Nasuhi Bilmen şöyle diyor:
"Beygirler cihada
yarayan kıymetli hayvanlardır. Bu cihetle bunların etlerini yemek İmam A'zam'a
göre tahrimen veya tenzihen mekruhtur. İmameyn'e göre de tenzihen mekruhtur.
Ehlî merkeplerin ve
anaları merkep olan katırların etleri haramdır veya tahrimen mekruhtur. Vahşi
merkeplerin ve anaları sığır olan katırların etleri ise haram değildir.
Hayvanlar analarına tabidirler.
İmam Mâlik'den bir
rivayete göre, ehlî merkeplerin etleri mekruh; bir rivayete göre de haramdır.
Meşhur olan kavle göre, beygirlerin etleri de haramdır. İmam Şafiî ile İmam
Ahmed'e göre beygirlerin etleri mekruh değildir."[Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük
İslam İlmihâli, 418.]
Hanefi mezhebine göre,
"Azı dişleriyle kapıp avlayan, parçalayan ve kendisini müdafaa eden
hayvanların etleri haramdır, yenilmez."
Bezlü'l-Mechûd
yazarının da dediği gibi, bazı sahâbîlerin at eti yediklerinden bahsedilen
hadisler, onların zaruret halleriyle ilgili olması gerektir. Esasen Hz. Hâlid,
Hayber savaşından sonra müslüman olduğuna göre, at etinin haram olduğunu
bildiren 3790 numaralı hadisin, helâl olduğunu bildiren 3789 numaralı hadisi
neshetmiş olması gerekir. At eti yemenin helâl olduğunu kabul edenler de at
etini yemeyi yasaklayan hadislerin neshedildi-ğini söylerler.
Musannif Ebû Davud'un,
hadisin sonunda yaptığı açıklamadan kendisinin de bu görüşte olduğu
anlaşılmaktadır. Fakat Hz. Halid'in Hayber'den sonra müslümanlığı kabul ettiği
düşünülürse, at etini yasaklayan hadislerin mubah olduğunu ifade eden hadisleri
neshettiği anlaşılır.